Kayıtlar

Ağustos, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gidiyor musun Yaaa Şehri Ramazan?

Mahyalarda gördüğüm "Hoşgeldin ya! Şehri Ramazan" ibaresini yıllarca kendi içimde 40 yıllık kankama sesleniyormuşum gibi "hoşgeldin yaaa şehri ramazan!" olarak bilip, "Şehri Ramazan"ı da "ramazan şehri" herhalde şelinde yorumladıktan sonra, bu sene biraz daha bilinçli olmaya karar verdim. Hemen bilgilendireyim. Şehr ay anlamına geldiğinden "Hoşgeldin Ramazan Ayı" gibi gayet basit bir anlamı varmış. Ben macera aramışım... Okuyup inceleme faslı masabaşı çalıştığımdan dolayı sınırlı imkanlara dayansa da elimizden geleni yapalım diyerekten, web aleminde sanal hidayete ermeye çalıştım haliyle... Bu bilgilenme aşamasında karşılaştığım, Diyanete yöneltilen Yiğit Özgür karikatürü tadındaki sorulara hiç girmiyorum... Ay yok gireceğim galiba! "Akvaryum temizlerken balığın suyunu yuttum. Orucum bozulmuş mudur?" beni derinden etkileyen sorulardan biri oldu. Hayır ben de evcil hayvan besledim. Özellikle hala hayatta olan (çok

Anne Hathaway ile bir gece!

Geçtiğimiz hafta pek sevgili erkek arkadaşımın babamla tanışması hadisesisinin, bünyede yarattığı stresle karışık heyecanın bir tepkimesi olarak tuhaf senaryolarıma bir yenisini ekledim sanırım... Erkek arkadaşım, bizim evimize geliyor. Maaile oturuyoruz sohbetler muhabbetler... Bu kısımlar evet heyecanlı fakat çok hızlı geçiyor. Buradan anlamam lazımdı ki finalde bir kıllık yaşanacak! Sonra saat geç oldu diyerek, sevgili babacığım gayet rahat bir şekilde erkek arkadaşımın evimizde yatıya misafir olmasına pek sevineceğini söyleyip odasına geçerek fosur fosur uyumaya başlıyor(!) Aslında olayın kopuş yeri burası. Paçasından geleneksellik akan babamın bu radikal kararı bana büyük sinyaller vermiş ama vah ki o sırada olaya ayamıyorum. Buradan bari anlamalıydım ve tedbiri elime almalıydım ama bir telaş bir panik geçiyor saniyeler... Sonra tüm iyi niyetim ve coşkumla "biz gençler uyumayalım hayde biraz daha oturalım" diyorum ki... Efenim odadaki gençleri tanıyalım!

En Az 1 Spartalı Ve Bengü

Siz sakız çiğnerken yürüyebilenlerden misiniz? Ya da merdiven çıkarken konuşabilenlerden? Bu sorulara cevabınız evetse sorun yok. Amaaaa siz de koşarken esneyebiliyorsanız bana bir geri dönüş yapın da bir daha görüşmeyelim. Bu sabah ayılmama sebebiyet veren hadiseden bahsediyorum efenim. Serviste uyku mahmuresi stayla, koltukta belenirken kısık gözlerimin arasından tanık olduğum sahne sonucu ayıldım! Esmer, 1,70 boylarında bir adamcağız bir yandan koşup bir yandan da öfkeli olduğu kadar da çaresiz çığlıklar atıyor... Yok yahu çaresiz değil, mağrur...Gözlerinde hafif yaşlar... Korkmuş olabilir mi acaba? Iıh değil böyle biraz zafer çığlığı atıyor gibi sanki.. Birini mi kovalıyor acaba? Yoo önünde de kimse yok! Bir derdi var kesin bağrı yanık bağırıyor... Yok o da değil... Esnemiş ayol bu! Evet, birisi koşarken esneyince ve siz de sadece bu sahneye tanık olduysanız, kafada saniyelik düşünceler arasında adamı, Spartalıların komutanı Leonidas gibi görebilirsiniz. Tabi