Siz Kibarlaştıramadıklarımızdan mısınız?

Müdürüm suratıma telefonu kapattı diye geri arayıp; bunu bir daha asla yapmaması gerektiğini söyleyerek telefonu suratına kapatıp; işten istifa etmişliğimi duyan herkes, nezaket konusunda takıntılı olduğumu biliyordur.

Bilmeyen de şimdi duymuştur zaten.

Hanımlar beyler azcık kibar olalım! Vallahi parayla değil!

Tamam. Halden anlamayana aynı frekansta ayar vermek boynumuzun borcu ama siz önce bir olması gerekeni deneyin. Ben bunca zamandır bir zararını görmedim keza…

Gerçi biz "seni kibarlığa davet ediyorum" dendiğinde "ben bilmediğim yerlere gelmem böhöhöhöy" ekolüyle büyümüş bir nesil olduğumuz için bu konuda biraz defoluyuz sanırım.

Bunun en büyük kanıtı olarak da sizin "siz& biz" ilişkisiyle yaklaştığınız insanın birden enseye tokat kıvamına gelip "tatlım& böcüğüm" seviyesine düşmesi sayılabilir.

Centilmenlik artık rafa kalktı hadi onu anladım da... Bari kapıyı kendim için var gücümle araladığımda önüme fırlayıp açtığım kapıdan geçme be mübarek!

Hadi bir öküzlüktür yaptın, geçtin iznim olmadan; bari bir dön de teşekkür et!

Ben de kraliyet ailesinde büyümedim fakat telefonu açtığımda direkt konuya yumulup telefona cevap veren insanı cevapsız sorular ve tereddütler içinde bırakmayıp, önce bir kendimi tanıtma, sonra meramıma geçme nezaketini gösterecek kadar insanım.

Otobüste yer verme olayına girmiyorum bile. Eskiden göbekli kadınlar bile hamile zannedilirim de yer verirler diye göbeğini içine çekmek zorunda kalıyordu. Şimdi karnı burnunda kadıncağız metrobüste doğuracak olsa "sustur o bebeği hanım!!!" derler.

İnsanlarla konuşurken tebessüm etmek, sabahları- akşamları selamlaşmak; asansörden inerken iyi günler dilemek, birbirine "hayırlı işler" demek, hal hatır sormak zaten müzelik adetler arasına girdi.

Birine gülümsediğinde bir kez karşılık alırsan bile şanslısın. Sonrasında boş bakışlara maruz kalıyorsun zira.
Önceden gevşek bir sırıtışla suratına bakarak yol veren şoförlerin bile nesli tükenmek üzere. Yaya gördü mü üzerine sürüyor! Yaşlı bir insan geçerken “acele et” dercesine kornaya basıyor! Utanmasa arabadan aşağı iniverip kucaklayıp kaldırıma koyacak ki; vakit kaybetmesin. Yetiştirdiği kazuratı soğumadan adresine teslim edilebilsin.

Zaten diğer canlıların canına okuma konusunda kendimizi üstün bulduğumuz tek yanımız "düşünüp, konuşma" yeteneğimiz. Bari onu da elimizden geldiğince aktif kullanalım hanımlar& beyler!

Hörmetler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neye Programlandık Böyle?

Tek kullanımlık sabır

En Az 1 Spartalı Ve Bengü