Bir tavuğu anlamak!..

Kendilerinden pek haz etmesem de bir tavuğun günlük yaşamdaki psikolojisini az çok anlayabiliyorum.

Onlar gibi ben de uçamıyorum ve evet ikimiz de başımız sıkışınca uçar gibi koşabiliyoruz. Yem için emek vermek onlar için de önemli e bu da onları bir nevi işçi sayar. Bu da bir ortak nokta olur dolayısıyla...

Ama aslında beni onların seviyesine indiren mesele bunlardan hiçbiri değil. Şöyle ki: Ben 1,5 yıl bir kümeste bulundum!

Kümesimize iş yeri deniyordu ve ben sadece yemimin peşindeydim fakat hiçbir horozun kokamayacağı kadar iğrenç kokan bir insanla aynı ofisi paylaşmak zorundaydım.
Çocukluğumda yaşadığım mahallede bıldırcın ve tavuk yetiştirilen bir dükkan vardı. Oradan her geçişimde hissettiğim "burnumun fazlalık olduğu hissi"ni çalıştığım süre zarfında bolca yaşadım.
Kötü hatıralarla çocukluğuma döndüm :)

Ama bu kez durum kümesten daha acıklıydı çünkü hiçbir insan evladı bu kadar pislik pöyküremez!

Vücudunun her salınımında adeta tüten, koltuk altları ve tırnaklarında mikrop imparatorlukları kuran, salyalı ağzını her açışında içinden 32 adet sigara izmariti gözüken biriyle çalıştım...

Evet ben bunu gördüm...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neye Programlandık Böyle?

Tek kullanımlık sabır

En Az 1 Spartalı Ve Bengü