Roaccutane Günlükleri- 2

Pek sevgili kurtarıcım Roaccutane ile 2. aya başladım. Perşembe günü kontrole gideceğim doz artışı için. Şimdilik öyle dayanılmayacak bir zulmü olmadı. Herkes derin bir nefes alabilir:)

Detaylandırırsak...

Kas ağrılarım var ufaktan ama bunun nedeni yoğun antrenman ve sosyal programlarım da olabilir diye düşünerek Roaccutane'ı temize çıkarmaya çalışıyorum...

O değil de 2.ayda Bepanthen'le cidden aşk yaşamaya başladık. Pazar günü yanıma almayı unuttuğumda aramızdaki derin ilişkinin bir kez daha farkına vardım. Dudaklarım ateş gibi yanıyor ve pul pul dökülüyor. O yüzden acısına katlanmamak için Bepanthen'in o iğrenç tadını yeğliyorsunuz.

İlacın psikolojik etkileri olduğunu içinden çıkan çarşaf kadar prospektüste okumuştum ama intiharlık bir durum yok. Gerçi sinir stres yapıyor farkındayım. Normalde sakin bir insanımdır ama bazen kendimi pöykürürken bulabiliyorum. Ya da geceleri ağlama nöbetleri olabiliyor. Sanırım sebepsiz çünkü niye ağladığımı düşünüp sebep bulmaya çalışıyorum bazen ki bu konuda pek zorlanmam:) Ben zaten sulugöz olduğumdan bendeki potansiyele bağlı bir durum da olabilir.

Arada derin nefes alma isteği, böğrümde bir öküzle yaşıyormuşum hissiyatına ara ara kapılsam da cildim bir bebeğin popocuğu kadar yumuşak oldu. Sevindirici!

Ama bu demek değil ki yeni sivilcelerim çıkmıyor! Neyse az kaldı son enerjinizle çıkın namızsızlar!

Artan dozlar ve yeni gelişmelerle geleceğim...
Hörmetler!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neye Programlandık Böyle?

Tek kullanımlık sabır

En Az 1 Spartalı Ve Bengü