Kanayan Yarama Parmak Basın!

Anneciğimin muhteşem mutfak becerisinden bir nebze genlerimde ihtiva ettiğimden biraz şanslıyım.

Gözlemciliğimle bu yönümü geliştirdiğim için de -aldığım feedbacklere bakılırsa- biraz başarılıyım.

Rahmetli anneannemin deyimiyle yemeklerim "yenmeyecek bir şey değil" (Artık iyi bir şey mi demek istedi, kötü bir şey mi varın siz düşünün)

Gel gör ki; çorba yapamıyorum arkadaş!

Haydi! Gelin birlikte bu çok önemli, kanayan yarama parmak basalım.

Tamam. Çorbalarım lezzetli oluyor. Zaten dünyanın en kolay işi… Ama benim elimin ayarı yok.

Ne zaman "bu sefer iki kişilik çorba yapacağım" desem sonum hüsran.

İçimde bir yerlerde pusuda bekleyen Anadolu kadını, gadın anam, evlatları bol bol 'yisin' diye kıvranan teyzem hortluyor ve ben yine bir kazan dolusu çorbayla nihayete eriyorum.

Bu uğurda 3 tencere değiştirmişliğim var.

En küçük çelik tencerede başlayan serüven bir bakıyorum aşure kazanında son buluyor.

O arada geçen süre oldukça flu. Ne yapıyorum da o hale geliyorum bilemiyorum. Artık nasıl bir kendimden geçiyorsam...

“Malzemeleri azalt be mübarek!” dediğinizi duyar gibiyim... Beceremiyorum.

Benim çorbalarım oralet gibi. Bir kepçe alıp üzerine su ekleyerek aylarca tüketebilirsiniz. Böyle de fonksiyonel bir mutfak becerim var.

Hasdal'da kışla önünde dağıtsam yeri var arkadaş!
Sanırım çorba değil çorba özü yapıyorum ben.

Sulandırdıkça bir çığ gibi büyüyor. Eşe dosta dağıtıyorum. Gelen misafirleri uğurlarken birer tas çorbayla el sallıyorum. Bizim evin promosyonu gibi bir şey.
Mahalledeki hastaların bir numaralı tercihiyim. İtinayla hasta iyileştirilir, sarhoş ayıltılır, aç doyurulur.

Çorba yapacağım deyince kocamın gözünde yaş dönüyor. Çaktırmayayım diye kıvranıyor adamcağız. İçinden eminim diyordur "eyvah yine günlerce ezogeline talim desene..."

Çorba bitsin diye her yemeğin önüne ardına servis ediyorum.

Utanmasam gelen misafire meyvenizi, tatlınızı da buna banın diyeceğim. Film izlerken ben kase kase çorba dağıtacağım. Osmanlı şerbetçileri gibi ben de sırtımda kazan,  evde dolanacağım; kasesi bitene ilave yapacağım. Yeter ki bitsin.

Gurbete gideceklerin arkasından da çorba dökersem tam olacak. Neyse...

Yani sonuç itibariyle çorba içmeye hepinizi beklerim.

Bir sonraki denememde yine de muvaffak olacağım ümidiyle…


Sevgi ve hörmetlerimle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neye Programlandık Böyle?

Tek kullanımlık sabır

En Az 1 Spartalı Ve Bengü