Oynak taş hedesi!

Ben bunu bilir, bunu söylerim İstanbul'da kaldırımlar bile güvenli değil. Hele de hava yağmurluysa...

Oynak kaldırım döşemesinin görüldüğü tek ülke olmanın haklı gururunu yaşayan Türkiye'de yağmurlu havada sokaklarda yürürken çocukluğuna dönüyor insan.

Hugo ve Tolga Ağabey'i yad ederek yolumuza gidiyoruz. Tabi ki sağa ve sola manevralar hayat kurtarıyor.

Hızlı adımlarla devamlı bir yerlere yetişmeye çalışırken, kapkaca, cepciye, sapığa, kaldırıma fırlama ihtimali yüksek arabalara dikkat etmek yetmiyor; aynı zamanda oynak taş kestiriyoruz gözümüzle.

Şöyle ki: "Hımm önümdeki taşın içi su dolu olabilir, sağa bir adım, şimdi de sola..." Bu ne ya!?

Hepimiz böyle yürüdüğümüzde "Mamma Mia!" müzikalinden bir sahneye dönüşebilir sokaklar. Tüm o manevraları yaparken elleri havaya açıp "It's raining man Hallelujah" dememek işten bile değil!

Coşkulu kalabalığa katılmayı bir onur meselesi haline getirenler de malum sonla karşılaşır...

Oynak taşa basan ayak şanslıdır. Peki ya beriki?

Kabak onun başına patlar akabinde bütün paça ve ayakkabı içi vıcık hale gelir.

Madem bu taşları döşemek bu kadar zor o zaman ne bu İtalya özentiliği arkadaşım?
Onun yerine asfalt dökün diyeceğim ama Almanların bir sözünü hatırlayarak vazgeçtim. Ne demişler:
"Türkler asfalt dökmeyi bizden öğrendi, biz de asfalta yama yapmayı onlardan."

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neye Programlandık Böyle?

Tek kullanımlık sabır

En Az 1 Spartalı Ve Bengü